Читать книгу Турецкий язык. Перевод прозы на примере романа «KÜRK MANTOLU MADONNA». Практикум с заданиями (В2-С1). Часть 1 (глава 2) онлайн


18. Odanın tenhalaştığı bir anda arkadaşım başını kaldırarak: «Sana bir iş buldum!» dedi. Sonra, yüzüme o cesur ve manalı gözlerini dikerek ilave etti:


19. «Yni bir iş icat ettim. Yorucu bir şey değil. Bzı bankalarda ve bilhassa kendi bankamızda işlerimizi takip edeceksin


20. Adeta şirketle bankalar arasında irtibat memuru gibi bir şey


21. Boş zamanlarında içeride oturur, kendi işlerine bakarsın


22. İstediğin kadar şiir yaz… Ben müdürle konuştum, tayinini yapacağız…


23. Fakat sana şimdilik pek fzla veremeyeceğiz: Kırk elli lira… İleride tbii artar.

Hdi bakalım!.. Muvaffakiyetler!


24. Koltuğundan kalkmadan elini uzattı. Sokuldum ve teşekkür ettim


25. Yüzünde, bana iyilik ettiği için, samimi bir memnuniyet vardı.


26. Onun aslında hiç de fena bir insan olmadığını, ylnız mevkiinin icaplarını yaptığını ve bunun da blki hakikaten lüzumlu olabileceğini düşündüm


27. Fakat dışarı çıknca koridorda bir müddet durakladım ve bana trif ettiği odaya gitmekle burayı bırakıp çıkmak arasında bir hayli tereddüt ettim


28. Sonra ağır ağır, başım önümde, birkaç adım yürüyerek ilk rast geldiğim hademeye mütercim Raif efendinin odasını sordum


29. Adam eliyle gayri muayyen bir kapıyı gösterdi ve geçti


30. Tekrar durdum. Niçin bırakıp gidemiyordum? Kırk lira aylığı mı feda edemiyordum?


31. Yksa Hamdi’ye karşı ayıp bir harekette bulunmuş olmaktan mı çekmiyordum


32. Hayır! Aylardan beri süren işsizlik, buradan çıkınca nereye gideceğimi, nerede iş arayacağımı bilmemek…


33. Ve artık tamamıyla pençesine düşmüş olduğum bir cesaretsizlik…


34. İşte beni o loş koridorda tutan ve oradan geçecek olan diğer hademeyi beklemeye sevk eden bunlardı.


35. Nihayet rastgele bir kapıyı araladım ve içeride Raif efendiyi gördüm


36. Onu evvelden tanımıyordum.


37. Buna rağmen, masasının başına eğilmiş gördüğüm bu adamın başkası olamayacağını derhal hissettim.


38. Sonradan bu kanaatin nereden geldiğini düşündüm.


39. Hamdi bana:

«Bizim Almanca mütercimi Raif efendinin odasına senin için bir masa koydurdum, kendisi sessiz sedasız, allahlık bir adamdır, kimseye zararı dokunmaz» demişti.